İstanbul Üniversitesi – Bilgisayar Mühendisliği

İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Barış Uyar’ın fakülte sıralarında Teb’e uzanan hikayesini dinlemek ister misin? Yazılım, bilgisayar ve geleceğe yön veren dijital! Okuduğun bölümün sana katacakları kadar şehrinin sunduğu imkanlar da çok önemli!

İşte sana fırsat! Burası için mi yaratılmışsın öğrenebilirsin!

1-İlk senende mi bu okulu kazandın? Hatırlıyorsan ya da söylemek istersen YGS/LYS sıralamanı öğrenebilir miyiz?

Okulumu mezun kalıp ilk mezun senemde kazandım. İlk girdiğim 2012 senesinde 102 bin sıralama elde etmiştim. 2. girişimde ise 36 bin sıralama elde edip, 5 senemi geçirdiğim üniversiteme yerleştim.

2-Seçtiğin bölüm senin hayalin miydi? Bu bölümü seçmende herhangi bir aile/çevre baskısı var mıydı?

Seçtiğim bölüm tamamen kendi istediğim bir bölümdü. Bilgisayar kullanmayı çok seviyordum. Tabii o zamanlar ne yazık ki gözüm pek açılmamış durumdaydı yalnızca oyun oynamak için bilgisayar kullanıyordum. Ama bu süreçte hayatımın bilgisayar üzerine kurulması gerektiğine kanaat getirdim ve bölümümü bu sebeple istedim. Ailemden ise herhangi bir baskı olmadı. Kendini tanı ve istediğin bölüme karar ver, sonrasında da her zaman destek olacağız dediler.

3-Bu mesleği bitirdikten sonra ne yapmayı hedefliyorsun?

Bölümümü Türkiye ve yurtdışı imkanları olarak değerlendirmem doğru olacaktır. Ülkemizde donanım yönünde kariyer pek mümkün olamıyor maalesef. Ülke içinde genelde yazılım geliştirme görevleri ediniliyor. Tabii ki üniversitelerde kalma, veri bilimcisi gibi görevler almak da mümkün. Çalışmak için şirket, organizasyon seçiminde ise gördüğüm genellikle maaş beklentisi etkileri oluyor. Kurumsal bir firma start-uplara ziyade daha çalışma saatleri belli olması, maaşları yüksek olması ve “zamanında” yatması gibi sebepler ile çok tercih edilmektedir. Yurtdışında ise gelişen teknolojiye daha erken adapte olan firmalarda teknoloji öncüsü mühendis olmak beklenilebilecek bir kariyer hedefidir. Ayrıca donanıma ilgi duyanlar için de donanım geliştiren firmalarda çalışmak da ilgi çekici olabilir. Kendi hedeflerimden ve şu anki durumumdan da bahsedecek olursam, şu an Türk Ekonomi Bankası’nda (TEB) Mobil Yazılım Geliştirme Proje Uzman Yardımcısı olarak görev alıyorum. Yani okurken çalışma tecrübesi elde eden şanslı insanlar arasındayım ve bunu herkese tavsiye ediyorum. Ben görevime mezun olmadan 3 ay önce başladım bu sebeple neden önce başlamadım diye pişmanım doğrusu. Bir yerde görev almak size tecrübe kattığı gibi networking anlamında da büyük katkı yapıyor. Bundan sonraki süreçte firmamda çalışmaya devam etmeyi bir yandan da aklımda olan birkaç proje üzerine çalışmayı hedefliyorum. 

4-Senin bölümün için onlarca üniversite varken neden okuduğun okulu seçtin?

Üniversitemin tercih döneminde benim gözümde en büyük iki avantajı vardı. Birincisi sıralaması bana en yakın olan üniversite olması 🙂 ikincisi ise İstanbul’da olması. Evet arkadaşlar, İstanbul’da bir üniversitede Bilgisayar Mühendisliği okumanız çok büyük avantaj sağlıyor. Çünkü piyasa burada dönüyor, her gün biriyle tanışıp yeni bir fırsat elde etmeniz mümkün. Firmalar sürekli etkinlik düzenliyor ve sizleri mezun olmadan yarı zamanlı olarak işe alma konusunda hevesliler. İstanbul içinde oturmuyorsanız ne yazık ki bu fırsatı kaçırıyorsunuz. 

5-Yurtta mı kalıyorsun, okulun ulaşımı nasıl?

Hazırlık senem ve bölümümdeki ilk 2 senemde yurtta kaldım. Hazırlığı Beyazıt’da okuduğum için orada bir yurtta kaldım sonrasında 2 sene Avcılar’da bir yurtta kaldım. Ulaşım olarak da bu sebeple yürüme mesafesindeydim hep. Ama tercih edecek arkadaşların Avcılar’ın merkez denilebilecek yerlere uzak olmasını kabullenerek tercih etmelerini tavsiye ederim.

6-Okulunda bölümünle ilgili yeterli eğitim/seminer mevcut mu? Sence sosyal olarak yeterli bir yerde mi okuyorsun?

Açıkcası olduğunu düşünmüyorum. Ne yazık ki gözlemlediğim bunda öğrencilerin etkisinin olmasıydı. Yani nadir olan eğitimlere bile katılım fazla olmuyordu. Fakat okulumuz Siber Güvenlik Ana Bilim Dalı’nı açtı ve Huawei firmasıyla anlaşma sağlayıp üniversitemize laboratuvar açılmasına öncülük yaptı. Huawei firması da bu sebeple eğitim vermeye başlayacaktır. Yani bu konuda olumlu adımlar atılmakta.
Her sene yeni bir kulüp açıldığını görüyorum. Ve etkili işler yapmaya da başladılar. Örneğin Siber Güvenlik Topluluğumuz 2018 senesinde Bahçeşehir Üniversitesi CTF yarışmasında 2 takımıyla derece aldılar. Otobil adını verdiğimiz bir projemiz de Otonom Araç Kategorisinde TÜBİTAK desteğiyle çalışmalarını başarıyla ilerletiyor.

7-Okuduğun bölümün ya da okulun zorlukları neler? Üst sınıflarda yaşayacakların hakkında bir bilgin var mı?

Okulun tüm kadrosundan bahsetmesem de bazı öğretmenleri gayet kaliteli bir şekilde görevini yapan insanlardır. Bu sebeple bazı derslerde normalin üzerinde efor sarfetmek, o dersi benimsemek gerekebilir. Donanım dersleri ise yazılıma oranla daha fazla zorlayıcı olabilmektedir. Bu sebeple donanım üzerine kariyer hedefi olmayanların bile çok motive olması gereken dersler olacaktır. Özellikle 3. dönemle başlayan ve 7. döneme kadar kademeli ilerleyen bir ders sistemimiz var. Şöyle ki 3.dönemde aldığınız dersin konuları 7. dönemde bile karşınıza çıkıyor yani özümsemeniz gerekiyor, aksi halde gereğinden kat kat fazla emek vermeniz gerekiyor. 

8-Eğitimcilerin ilgi düzeyi nasıl? Zorlayan mı yoksa öğreten/yardımcı olan kişiler mi?

Eğitimcilerimiz tabii ki bu konuda ayrışıyorlar. Fakat genelinden bahsedecek olursam öğretmek isteyen bir kadrodan oluşuyoruz. Fakat üniversiteye gelecek olan arkadaşlarımızın bilmesi gereken bir durum var. Lisede her şey öğretilir ve ona göre hareket etmeniz öğütlenir yani size balığı verirler. Üniversitede ise nasıl öğrenebileceğiniz öğretilir. Balık tutmayı öğrenirsiniz. Yani sınıflarda, oturduğunuz sıralarda ders dinledikten sonra kendinizi geliştirmezseniz aldığınız diploma anlam ifade etmeyecektir. Okuldaki hocalarımızın odalarına, kendilerine mail yoluyla istekte bulunarak neredeyse okulda oldukları her gün gidip sorular sorabilirsiniz. Hatta bir anımdan da bahsedeyim. Ben 2. sınıftayken ailemden uzakta olduğum için vize sınavları (bilmiyorsanız öğreneceksiniz :)) bitince memleketime gitmiş ve bir konudan geri kalmıştım. Hocamdan istekte bulundum ve odasında yaklaşık 2.5 saat bana konuyu anlattı. Siz isterseniz, öğretmenlerinizden alacaklarınızın sınırı yoktur.

9-Okulunun yurtdışı imkanlarıyla ilgili bildiğin birkaç şey varsa bizimle paylaşır mısın?

Okulumuz çoğu üniversitenin yaptığı gibi Erasmus programına dahildir ve her sene bölümümüzden 4-5 öğrenci Estonya, Polonya, Almanya vb. ülkelerde yarım veya tam senelik eğitim almaktadırlar. Ayrıca Networking anlamında iyi olan hocalarımız ve okul itibarı sebebiyle yurtdışındaki okullardan yüksek lisans ve master için öğrenci talepleri almaktadır. Yani referansınızı alıp gidebilirsiniz.

10-Okulun, bölümün için sana yeteri düzeyde çalışma/staj imkanı sunuyor mu? Yoksa okul bittikten sonra her şey size mi kalıyor? 

Bu konuda ne yazık ki çok eksik bir konumdayız. Çok sınırlı sayıda öğrenci için 1-2 öğretmen tarafından açılan ilanlar oluyor. Fakat okulumuzun itibarı iş çevresinde iyi durumda ve mezunlarımız gayet iyi konumlarda olduğu için staj/iş görüşmelerinde ön plana çıkıyoruz. Kendimiz bulduğumuz staj/işlerde yerleşme oranımız yüksek.

11-İyi ve duyulmuş bir üniversiteyi ilk hedef olarak alıp ilk tercihin olmayacak bir bölüme gitmek mi? Yoksa aslında hayalin olan bölüm için daha sıradan bir üniversite seçmek mi? 

İyi ve duyulmuş bir üniversitede olmak sizin itibarınız için tabii ki çok önemli ve güzel olacaktır. Gittiğiniz her yerde ilgi çekebilme ihtimaliniz bile yüksek. Fakat siz hayatınız boyunca o üniversite ile yaşamayacaksınız. Hayatınızın büyük bir bölümünde muhtemelen mezun olduğunuz bölümün sunduğu meslekleri yapacaksınız. Eğer o mesleği sevmiyorsanız, kabus gibi bir hayatınız olacağı neredeyse kesin. Her sabah işe giderken ayağınız geri geri gidecektir. Ne şirkete ne de görevinize motive olabileceksinizdir ve istediğiniz konumlara gelmeniz mümkün olmayacaktır. Sevdiğiniz bir mesleğe sizi götürecek bölümü seçerseniz, okulunuz çok iyi anılan okullardan biri olmasa bile sizin hevesiniz mesleğinizde yükselmenizde karşınıza çıkacak tüm kapıları açacaktır. 

12-Okulun ve bölümün hakkında sınava hazırlanan öğrencilere birkaç tavsiye verebilir misin?

Lütfen gelirken İstanbul Üniversitesinin meşhur kapısı, orada okuyacağım diyerek heveslenmeyin. Çünkü orası Beyazıt’da siz Avcılar’da olacaksınız. Avcılar’da olmanız sebebiyle de metrobüslerde çok fazla saat harcayacaksınız. Bu sürelerde yapabileceğiniz hobiler bulun. Donanım derslerinin sizi zorlayabileceğini unutmayın, boşver çok çalışmayayım diyerek askıya almayın onları. Hocalarınızla iletişiminizi güçlü tutun. Son sınıf başlamadan önce hangi hocanızdan bitirme projesi alacağınızı aklınızda belirleyin, onunla da bunu paylaşın ve fikriniz üzerinde görüşmeler yapın. Okul kampüsünden çok bir şey beklemeyin, otların içinde boş bir alana geliyorsunuz. Yollarda karşınıza atlar çıkabilir, aaa at diye karşılamayın onları. Malum veterinerlik de Avcılarda.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top