Birinci sınıfından sonuna kadar cübbe hayaliyle yanıp tutuşan idealistlerin sahası: Hukuk Fakültesi! Avukat olmak için ne yapmalıyım, hakimlik sınavı nedir, noter olmak kaç yılımı alır? Bunlar ve dahası, kafanı kurcalayan her şey için İstanbul Üniversitesinden bir gönüllümüz var! Staj imkanlarından lisans eğitimi süresince yaşayacaklarına kadar detaylı bir röportaj seni bekliyor!
1-İlk senende mi bu okulu kazandın? Hatırlıyorsan ya da söylemek istersen YGS/LYS sıralamanı öğrenebilir miyiz?
Hayır, 2.senemde kazandım. 8 bindeydim.
2-Seçtiğin bölüm senin hayalin miydi? Bu bölümü seçmende herhangi bir aile/çevre baskısı var mıydı?
Aslında bu bölümü ilk yılımda aklımın ucundan dahi geçirmiyordum. Çünkü lisede hep sayısal okumuş bir insandım. Garip bir şekilde sayısalda derslerim de iyiydi ancak üniversite aşamasına geldiğimde hangi sayısal alanın bana uygun olduğunu bulamıyordum. Çevrem ve ailemin desteğiyle ikinci yılda eşit ağırlıktan şansımı denedim ve gerçekten söyledikleri kadar varmış. Çok keyifle, sanki mezuna kalmamışçasına çalıştığımbir yıl oldu ve yavaş yavaş hukuk okumak o zamanlarda şekillendi.
3-Bu bölümün iş imkanları neler? Ya da sen bitirdikten sonra ne hedefliyorsun?
Bölümün iş imkanları aslında günümüzde pek çok alanda olduğu gibi çok geniş. Takdir edersiniz ki artık kimse okuduğu bölümün sınırları çerçevesinde kalmıyor, alanı oldukça genişleyebiliyor. Nitekim hukuk da öyle bir bölüm. Uçsuz bucaksız bir derya.. ama keşfetmek isteyene! Sadece avukatlık, hakimlik, savcılık gibi toplumun bildiği dar kalıplardan çok daha geniş alanlara çıkıp mesleğinizi icra edebiliyorsunuz. Benimse şimdilik hedeflerim çok çok karışık, birinci sınıf olmama veriyorum 🙂 Bakalım önümüzdeki yıllar neler gösterecek…
4-Senin bölümün için onlarca üniversite varken neden şu anda okuduğun okulu seçtin?
Kesinlikle ve kesinlikle eğitimi! İstanbul Üniversitesi pek çok bölümde kendini ispatlamış bir üniversite ancak hukuk deyince okulun içerisinde sular durur. Bölüme geldiğinizde zaten fark edeceksiniz tercih zamanında sıralaması çok daha yüksek olan üniversitelerin eğitimine kıyasla çok sağlam eğitim alıyoruz. Sınavları yıllık sisteme tabi olduğu için elbette ki zorluyor ancak hocalar da ona göre eğitimi kaliteli veriyor arkadaşlar. Ayrıca yapılan son iki araştırmada İstanbul Üniversitesi hukuk alanında üst üste birinci seçildi, bu da ayrı bir gururumuz tabii ki.
5-Yurtta mı kalıyorsun, okula ulaşımın nasıl?
Yurtta kalıyorum. Tek bir tramvayla okula rahatça ulaşabiliyorum.
6-Okulunda bölümünle ilgili yeterli eğitim/seminer mevcut mu?
Kesinlikle seminer anlamında olanak çok fazla. Sürekli kulüplerin yaptığı seminerlere katılabilirsiniz. Üstelik araştırmacıysanız, bu seminerlerden sertifikalı olanlara katılıp sertifika alabilirsiniz -ki bu ileride meslek aşamasına geldiğinizde sizin için çok büyük avantajlar oluşturacaktır-. Araştırmaktan vazgeçmeyin bu konuda, hangi bölümde olursanız olun.
7-Sence sosyal olarak yeterli bir yerde mi okuyorsun? Yeterince kulüp/proje faaliyeti var mı?
Okulun kendi içerisinde sosyal alanları o kadar yok k i:) Tarihi bir yapı olmasına bağlıyorum bunu. Kampüsün içerisinde ne bir kafe, ne de doğru düzgün bir kantin görebilirsiniz. Ancak meşhur Beyazıt çimleri bence saydığım tüm bu alanlara taş çıkartır nitelikte 🙂 Kulüp/proje anlamında ise okulun kalabalık olmasının getirdiği bir artı neticesinde çok fazla oluşum var. Çok fazla çabalayan öğrenci arkadaşlarımızı görüyorum. İlgililer istedikleri her bir alanda kendi beğenilerine göre bir kulüp/proje bulabilirler kesinlikle.
8-Okuduğun bölümün ya da okulun zorlukları neler? Üst sınıflarda yaşayacakların hakkında bir bilgin var mı?
Hukuk zaten kendi içerisinde zor bir alan ilerleyen sınıflarda tabii ki daha da zorlaşıyor. Ama bu sadece hukuk için değil tüm bölümler için geçerlidir. Üst sınıflarda her zaman daha fazla akademik bilgilerle meşgul olursunuz, işleriniz çoğalır. Ancak bölümünüzü severek geliyorsanız bir nevi işinizi aşkla yapıyorsunuz demektir, yani illa ki üstesinden gelirsiniz. Çünkü böyle yapan arkadaşlar da var, emeğinin karşılığını alıp hakkıyla mezun olanlar.
9-Eğitimcilerin ilgi düzeyi nasıl? Zorlayan mı yoksa öğreten/yardımcı olan kişiler mi?
Eğitimcilerimiz çok anlayışlı bölümün sosyal yanı olmasından ötürü sorduğunuz her bir soruya cevap vermeyi ellerinden geldiği kadar yapıyorlar. Neden ellerinden geldiği kadar? Çünkü okul çok kalabalık ve siz sorunuzun peşine düşmezseniz sorularınız havada kalabilir. Bunun için de kafanıza koyduğunuzun peşinden gitmelisiniz, nihayetinde zaten istediğiniz soruya cevap alırken bulacaksınız kendinizi.
10-Okulunun yurtdışı imkanlarıyla ilgili bildiğin birkaç şey varsa bizimle paylaşır mısın?
Erasmus imkanının oldukça iyi olduğunu üst sınıflardan duydum. Bununla birlikte bu benim ayıbım olacak ancak yurt dışı imkanlarıyla ilgili çok araştırma yapamadım bu yıl. Ancak şu var, hukuk ülkeden ülkeye göre değişir deyip kendi kabuğunuza çekilmeyin arkadaşlar. Hukuk da okusanız yabancı dil size lazım. Uluslararası alanda hukuku uygulayabilmek için… Örneğin Milletler Hukuku, Milletler Arası Özel Hukuk gibi dersler var. Dolayısıyla yabana atılacak bir özellik değil, yabancı dil.
11-Okulun, bölümün için sana yeteri düzeyde çalışma/staj imkanı sunuyor mu? Yoksa okul bittikten sonra her şey size mi kalıyor?
Okul bittikten sonra zaten bir yıl zorunlu staj yapıyorsunuz. 6 ay baroda, 6 ay sizin bulacağınız bir staj yeri sayesinde diye biliyorum. Yani neticede bir yıl zorunlu staj yapıp avukatlık ehliyetini almanız gerekiyor. Ancak çok detaylı araştırma yapmadığımı vurgulamak isterim bu konuyla ilgili, ne yazık ki.
12-İyi ve duyulmuş bir üniversiteyi ilk hedef olarak alıp ilk tercihin olmayacak bir bölüme gitmek mi yoksa aslında hayalin olan bölüm için daha sıradan bir üniversite seçmek mi? Neden böyle düşünüyorsun?
Biraz hayalperest olabilir belki ama bence okuduğun bölümü baz almak daha doğru. Neticede mezun olduğunuzda elinizden gelen tüm çabayı gösterebilirsiniz çünkü sevdiğiniz bir alandasınız. Ama yok ben mantıkçıyım, sabırsızım diyorsanız sanırım bu profil için iyi ve adı duyulmuş üniversite daha iyi olacaktır.
13-Okulun ve bölümün hakkında sınava hazırlanan öğrencilere birkaç tavsiye verebilir misin?
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki ikinci öğretim olmamla örgün öğretim olmak arasında hiçbir fark yok arkadaşlar. Hatta kimi hocalarımız örgün öğretimdeki hocalardan bir tık daha kaliteli, “vay be” dedirtebiliyorlar. Bunun için kesinlikle önyargılı olmayın. Ben de acaba diyerek gitmiştim İÖye hep. Ancak okulun kalabalığı sayesinde, şehrin kalabalığı sayesinde bunu hissetmiyorsunuz bile diyebilirim. Sınav içinse diyeceklerim şudur ki, kendinizi şartlandırmayın arkadaşlar illa şurası diye. Hedef koyun ancak yanında alternatifleriniz de olsun. Elbette ki hedef her zaman insanı daha da azmettirir ancak koyduğunuz hedef imkanlarınızdan, yapabileceklerinizden çok uzak olmasın. Sonrasında ise kesinlikle severek okuyun. Ben matematik ve edebiyatı zaten çok seviyordum, beni başarıya götüreceğine inandığım için çok daha severek okuyup anlamaya başladım. Edebiyatı n’olursa olsun bırakmayın ama matematiği de boşlamayın. Bir de coğrafya da çok önemli. Benim pek aram yoktu ancak hepsine birer genel kültür olarak baktığımda bilgilerimin daha kalıcı olduğunu gördüm. Onun dışında da sınavlarınızda canı gönülden başarılar 🙂